Yılmaz Sunucu Köşe Yazıları

yilmaz sunucu
06.07.2015

SEÇMEK, SEÇİLMEK, ANLAŞMAK. BİRLİKTE PAYLAŞMAK VE KOALİSYON

Anadolu insanının yapısında "İmece," vardır.İmece bir konuda bir kişinin tek başına başaramayacağı bir işi birlikte başarmaktır. Bir yolun yapılması, bir suyun getirilmesi gibi. Bir işi kendilerinin başaramayacağı bir ailenin o işini emeğini, gerekiyorsa mal ve nakit katkısı ile de sonuca ulaştırmaktır.İmecede, imeceye katılanların kişisel bir beklentisi yoktur. İmeceye katılanların ön koşulu da yoktur.

İmece Türk toplumunun bir güzelliğidir. Daha farklı bir yazıda bu konuyu uzun uzun anlatacağım. İmece birlikte yapılan işte ulaşılan sonuçta yaşanan mutluluktur. Mutluluk değil midir ki paylaştıkça çoğalan... Koalisyon; Belirli konularda anlaşarak farklı partilerin ülkeyi yönetmek için yaptıkları sözleşmedir. Koalisyonların oluşmasında pazarlıktaen güçlü olan parlementoda enfazla sandalyeye sahip olan parti değildir. Koalisyon pazarlıklarında en güçlü parti bazende parlementoda en az sandalyeye sahip anahtar durumundaki en küçük partidir. Bunu basite indergeyerek sayısal örneklerle anlatayım. Beşyüzelli sandalyeli bir parlementoda diyelim ki A partisi 270 sandalyeye sahip olsun. B partisi 260 sandalyeye sahip olsun. C Partisi de 20 sandalyeye sahip olsun. Siyasi yelpazenin uç noktalarında olan A ve B partisi hiç bir konuda anlaşamıyacak durumda oldukları zaman bir yerde siyasi yelpazenin orta noktasında olan 20 sandalyeli en küçük parti iki partiyi de iktidara taşıyan anahtar partidir. Kendi siyasi görüşleri de tam ortada olduğundan görüşlerinde biraz sağa veya biraz sola kayarak en iyi pazarlık yaparak kabinede nereede ise bakanlar kurulununn yarısına yakın sandalyeye sahip olabilir. Şimdi size bir uzman sorusu; C partisi A partisi ile mi yoksa B partisi ile mi koalisyon yapar? Bu konuya sizler nasıl olsa bir yanıt vereceksiniz. Ben size bu konu ile bir yerde hiçbir ilişkisi olmayan yaşantımdan bir anıyı anlatayım. 1950'lerin çok önceleri memleketim Uşak'ta yazları Murat Dağına veya Simav kaplıcalarına gitmek bir ayrıcalıktı. Hele hele İzmir Fuarına gitmek çok farklılıktı. Herkes kolay kolay buralara gidemezdi. Çünkü Murat Dağına kamyonlarla bir günde, İzmir'e trenle on iki saatte gidilirdi. Birde bu işin ekonomik boyutu var. Bu işi başarmak için karar vermek ve ekonomik boyutunu yaratmak gerekiyordu. Komşumuz Aşçı Bekirlerin Emine İzmir Fuarına gitmeye karar vermiş. Seçimini yapmış. Babasının dedesinden kalan çok büyük bakır kazanı hurda bakır fiyatına satmış İzmir Fuarına gitmiş. Yıllarca toplum bunu konuşurdu. " Aşcı Bekirlerin İmine kazanı sattı İzmir Fuarına gitti," derlerdi. Aşçı Bekirlerin Emine seçimini yapmış. Nerede ise antika değerindeki bakır kazanı hurda bakır fiyatına satmış, İzmir Fuarına gitmiş. Şimdi size ikinci bir soru; Sizler bu güne dek seçmek, seçilmek,anlaşmak,birlikte paylaşmak üzerine neler yaptınız? Veyahut önünüze iki ucu da farklı bir ikilem çıksa ne yaparsınız?

Günümüzde kimler neler yapmalı?